Deprem öncesi yapılması gereken çalışmaların Türkiye’de çok az belediye tarafından yeni yeni başlatıldığını kaydeden Alp, çeşitli aralıklarla toplantıların süreceğini, sahaya inerek veri toplayacaklarını bu verilerin ışığında Uşak’ın depremle mücadele rotasını belirleyeceklerini söyledi.
Uzun yıllar sonra ilk kez Uşak Belediyesi İmar Komisyonu toplantısına Uşak İnşaat Mühendisleri Odası ve Uşak Mimarlar Odası olarak davet edildiklerini ve toplantının istişare toplantısı niteliğinde geçtiğini kaydeden Alp, “Toplantıda deprem öncesi inşaat mühendisliği ve mimarlık açısından üzerimize düşen görevler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Uşak’ta bu konuda yapılacak çalışmaların rotasını çözebilmek ve doğru metodu adına birkaç kez daha toplanacağız.
Belediyemiz riskli binalar konusunda kısa adı “İRAP” olan İl Risk Azaltma Palanı kapsamında bizden çalışma yapmamızı istedi. Bu konu ile ilgili öncelikle belge araştırmaları yapacağız. Belge araştırmalarının ardından saha çalışması başlatacağız” dedi.
“Yapı envanteri çıkarılmalıdır”
Alp, “Çalışmamız hayata geçtiği takdirde bina sahiplerinin binaları hakkında bilgi almamız istemezse ne yapılabilir? Hiçbir şey yapılmayacağı ve o binanın bilgisini alamayacağımız konusunda görüş birliğine vardık. Yapı envanteri çıkarılırsa bu işlerde daha doğru bir yol izleneceği belirtildi.
Şu anda depreme hazırlık konusunda çalışma yapan bir İstanbul B.B. ve İzmir B.B. var. İzmir Balçova, Denizli merkez ve Niğde merkez gibi birkaç yerleşim alanında yapılan çalışmaları da inceleyip ona göre bir metot geliştireceğiz.
Binalardan numune alınırken tahrip edilmesinden çekinen vatandaşlar var. Vatandaşın haklı olduğu konular olduğunu söyledik.
Şehrimizde kolon kesilen binaların olup olmadığı, şu ana kadar böyle bir bina tespit edilmediği gibi konuları görüştük” dedi.
“Kaçak inşaatlar konusunda radikal kararlar alınmalıdır”
Uşak’ta kaçak yapılarla ilgili mücadele metotlarını da görüştüklerini kaydeden Alp, “Bu konuda para cezalarının caydırıcı olmadığı, yıkım gibi radikal kararlar alınmadığı sürece kaçak inşaatlarla mücadele edilemeyeceğini belirttik.
Kentsel dönüşüm yapılması gereken 1980 öncesi binaların durumunu görüştük. Ortak tavır, saha da done topladıktan sonra bu konuların incelenmesi ve görüşülmesi yönünde oldu.
Yumuşak kat dediğimiz altı işyeri olan binaların sakıncaları, kıs kolon problemleri, binanın taşıyıcı sistemlerine yapılan müdahalelerin işlenmesi konuşuldu. Sonuçta ortak fikir; sahaya inerek verilerin toplanması ve bu veriler ışığında depremle Mücadele için adımlar atılması yönünde görüş birliğine varıldı.
Yıllar sonra belediyemiz, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) bileşenlerinin düşüncelerine değer verdiği için çok teşekkür ederiz” diyerek sözlerine son verdi.