Son zamanlarda Siz Değerli okurlarımızdan sürekli sağlık hizmetleri, daha doğrusu Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi hakkında yoğun şikâyetler alıyorduk.
Sağlık Müdürü değişti, Başhekim değişti, müdür ve yöneticiler değişti. Biraz zaman tanıyalım, üstlerine gitmeyelim diye düşündük. Ama canı yanan Uşak halkının sesine de kulak tıkayamazdık.
Sizlerin şikâyetleri üzerine Uşak’ın biricik kamu hastanesinde verilen hizmetleri araştırdık. Üzülerek şunu ifade etmeliyim ki; hastanede eskiye oranla değişen bir şey yok. Hatta daha da gerilemiş izlenimi edindim.
Mesela, en basit ameliyatlar için bile aylarca sonrasına gün verildiğine tanık olduk.
Geçtiğimiz yıl, hastanede yaşanan aksaklıkları yazdıktan sonra, Sayın Milletvekillerimiz, Sağlık Müdürümüz, “Sürekli şu kadar uzman doktor, şu kadar pratisyen doktor, bu kadar hemşire ve teknisyen geldi” diye açıklamalarda bulundular.
Hani nerede? Bunca uzman geldiyse niçin en basit ameliyatlar için aylar sonrasına gün veriliyor? Adı üzerinde “HASTA”
O insan bir an önce derdinden kurtulmak, sağlığına kavuşmak için ameliyat olmak istiyor. Hasta insana bunca acıyı çektirmeye kimin ne hakkı var?
Doktorlar bir iki saat içerisinde ancak 2 ya da 3 hastaya bakıyor. Yine günler sonrasına randevu veriliyor. Yeni sağlık Müdürümüz, Vali Beyimizin bir toplantısında bize en yoğun bölümlerde bile 3 gün sonra randevu alabileceğimizi telefonu ile şov yaparak göstermişti. Öyleyse vatandaş niçin günler sonrasına randevu alabiliyor?
Gelelim, hastanenin yıllardır bitmeyen kâbusu asansörlerine…
- “Aha ihalesi yapıldı. Aha bugün takılıyor. Aha yarın çalışmaya başlıyor” diye diye
aylar geçti. Hala çalışan asansör yok. Hastaneye gelen insanlar ya hastadır, ya engellidir ya da yaşlıdır. Onca merdiveni nasıl çıksın? Günah değil mi? Bu hastane Uşaklının ödediği vergilerle yaptığı yardımlarla yapılmadı mı?
Uşaklı hem tedavi göreceği hastanenin parasını ödüyor, hem de işkence çekiyor. Şu Mübarek Ramazan ayında Uşaklıya reva mıdır bu?
Ayakta acil tedaviler için hastanenin arkasında bulunan kadın doğum ve çocuk binasının da arkasına yeni bir acil servisi açılmış. Vatandaşlardan gelen en büyük şikâyetlerin başında bu yeni acil servise pislikten girilmediği konuşu geliyor. Umarım, bir an önce önlem alınır da Uşak insanı şifa bulmaya geldiği hastaneden mikrop kapıp temelli hasta olmaz.
Sağlık çalışanları, ağır iş yükü ve baskıdan olsa gerek, canından bezmiş. Hastayla insanla ilgisi kalmamış. Zaten yüzlerine bakarsan tedavi olmaya gelen hastalardan daha beter görünüyorlar.
Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi, üniversite hastanesi olmaktan çıkmış. Sıradan bir devlet hastanesi haline gelmiş diyeceğim ama sıradan devlet hastanesinde bile bir ciddiyet vardır. Burada o da kalmamış.
Resmen bir kenar mahalle polikliniğine dönmüş. Neresine el atsan elinde kalan, kırılıp dökülen, kimsenin ilgilenmediği bir yer haline getirilmiş.
Sayın Okurlarım…
Mübarek Ramazan ayını sağlık sıhhat afiyet içeresinde ağız tadı ile geçirmenizi temenni eder, hayırlı Ramazanlar dilerim….