Uşak Orman İşletme Şefliği yetkilileri, çamlıkta bulunan kızılçamların 70 yılı aştığı için gençleştirilmesi amacıyla yasalar çerçevesinde rutin ağaç kesimi yaptıklarını belirtti. Uşak Orman İşletme Müdürlüğünden emekli Orman Mühendisi Kudret Sarı, yapılan işlemin süründürülebilir ormancılık mantığına aykırı bulduğunu, buradaki amacın para kazanmak olduğunu, Aktaş ormanının tamamen yok olacağını ileri sürdü.
Aktaş köyü sakinleri de ormanlarının kesilmesine razı olmadıklarını, kesim işleminin kuzeydeki Selvioğlu köyüne kadar devam etmesinden endişe duyduklarınım belirttiler.
Uşak merkez ilçeye bağlı 15 kilometre uzaklıktaki Aktaş köyü Çamlığında Uşak Orman İşletme Şefliği tarafından kesilen ağaçlar, köylülerin ve Uşaklıların tepkisine neden oldu.
“Yapılan işlem Aktaş Çamlığını gençleştirmek içindir”
www.usaksondakika.com olarak çamlığa giderek yaptığımız incelemede, binlerce kızılçam ağacının kesildiğini gördük. Konun muhatapları ile görüşerek olayla ilgili bilgi aldık.
Konu ile ilgili görüştüğümüz Denizli Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Uşak Orman İşletme Şefliği yetkilileri, “Aktaş Çamlığında gençleştirme çalışması yapılıyor. 70 yaşın üzerinde kızılçam ormanı. 70 yaşın üzerinde olunca karbon tutmuyor. Sadece görsel bir güzelliği oluyor. Orada vatandaşın piknik alanı kullanması için bir iki hektar yeri bıraktık.
Yaşlanmakta ve çökmekte olan ormanları kendi tohumu ile tabi ortamında gençleştiriyoruz. Orada başka bir şey yapılmayacak. Yine piknik amaçlı orman olacak. Tabi ortamında gençleştiriliyoruz.
Burada; “Ormanları Koruma Kanunu Alanı” dışında kalan rutin bir işlemi gerçekleştiriyoruz. Kesilen ağaçların yerine yetişen ağaçlar 5 yıl içerisinde farkı kapatır ve yarım metreden fazla boy atar. Biz Orman Genel Müdürlüğümüzün verdiği program dâhilinde kaydı bulunan yaşlı ormanların gençleştirilmesi amacıyla yaptığımız bir faaliyettir.
Aktaş Çamlığı şehir merkezine yakın ve göz önünde bir alan olduğu için dikkat çekiyor. Kızılçam, ışığa ihtiyaç duyduğu için peyderpey ya da aralardan kesim olmuyor. Kızılçam yetişmek için ışığa ihtiyaç duyuyor. Tıraşlama yöntemi uyguluyoruz. 3 yıl içerisinde toprağı kapatıyor ve orada bir erozyona sebep verilmiyor. Kısacası Aktaş çamlığı yaşlı bir ormandır. Doğal yöntemlerle gençleşmesini sağlamak için bilimsel bir uygulama yapıyoruz” şeklinde bilgi verdi.
“Amaç; ormanları korumak değil çok ağaç kesip çok para kazanmak”
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde 26 yıl çalışıp Uşak’ta yönetici olarak da görev yapan Orman Mühendisi Kudret Sarı, yapılan işlemin gençleştirmek değil, para kazanmak hırsı ile ormanları yok etmek olduğunu ileri sürdü.
İşte Sarı’nın Aktaş ormanında ağaç kesimine karşı çıkış nedenleri: Burada Orman İşletme Müdürlüğü tarafından usulsüz bir işlem yapılmıyor. İlgili Şefliğimizin Amenajman planı dâhilinde tabi gençleştirme çalışması yapılıyor. Amenajman planları 10 yıllık periyotlarda uzman Orman mühendislerinden oluşan Amenajman heyetlerince yapılıyor. Burada yapılan kesimler de bu plan çerçevesinde yasal olarak yapılmaktadır.
Burada yanlış olan Aktaş Çamlığının planlama aşamasında fonksiyonelliğinin yanlış planlamasından kaynaklanmaktadır. Orman Bakanlığının yanlış politikaları sonucu, (Orman Genel Müdürlüğüne daha fazla üretim yap baskısı sonucu) Orman Genel Müdürlüğünce, Amenajman heyetlerine; “Etalari (üretimi) artırın” baskısı sonucu yapılmıştır. Üretimi artırmak amacıyla korunması gereken bu meşçere üretim ormanı olarak yanlış planlanmıştır. Aktaş Çamlığı piknik ve mesire yeridir. Fonksiyonelliği üretim ormanı olmamasını gerektirir. Ayrıca Uşak’ın iki yeri vardı bu şekilde. Birisi Aktaş Çamlığı, diğeri Omurca Çamlığı. Buralarda amenajman planında Anıt Orman yada rekreasyon amaçlı planlanmalıydı.
Bu ağaçlar 100-200 yaşlarında doğal Kızılçam ağaçlarının. 200 yılık doğa tarihini bünyesinde saklayan anıt araçlardır. Bu ağaçları yöre insanı yıllarca korumuştur. Ama OGM şimdi daha fazla odun hammaddesi üretelim diye kesiyor.. Orman Genel Müdürlüğü elbette ormanların bakımını ve Tensil (gençleştirme) çalışmalarını yapmalı ve bunu yaparken odun hammaddesi üretmelidir. Bu sürdürülebilir Ormancılık ilkelerine uygun yapılmalıdır.. Uşak ormanlarında eta (üretim) % 300 artırılmıştır. Bu ormanların verim gücünün çok üstünde bir üretimdir.
Banaz ilçesinde görev yaptığım 1990-1994 dönemde üç şeflik vardı. Bu üç şefliğin toplam üretim etası tensiller(gençleştirme çalışmaları) dâhil 32- 35 bin metreküptü. idi. Şimdi 110 bin metreküp artırılmış. Bu yüzde 300'ün üstünde bir artıştır. Diğer müdürlüklerde de durum aynıdır. Genel Müdürün nazarında en iyi Bölge Müdürü en fazla üretim yapan bölge müdürüdür. “Bu daha çok kesin, daha çok satın, daha çok para getirin” anlayışının sonucudur. Bu kafa ile sürdürülebilir Ormancılık yapılamaz.. Gelecek nesilleri cezalandırıyorsunuz. Doğadan gereğinden fazlasını alırsanız doğa cezasını çok ağır keser..
Bu anlayış devam ederse 20-30 yıl sonra ormanlar sırıklık çağına dönüşecektir. Bu keselim satalım anlayışı devam ederse Gelecek nesillere Ormancılık bilimine göre planlanmış ormanlar bırakılmayacaktır.”
“Köyümüzün bütün hayvanı 200 yıldır ormana bu kadar zarar vermemiştir”
Kendileri ile görüştüğümüz Aktaş köylüleri, 200 yıldır köylerindeki ormana gözü gibi baktıklarını belirterek şu şekilde yakındılar: “Aktaş Çamlığı civarında hayvan otlattığımız vakit, ormancılar bize koyun başına 2 bin TL’yi keçi başına 5 bin TL’yi bulan cezalar yazıyordu. Ceza gerekçesi olarak hayvanlarımızın ormana zarar verdiğini öne sürüyorlardı. Köyümüzün 200 yıllık çamlığına bu süreçte yaşayan tüm hayvanların verdiği zarar, şu an verilen zararın binde biri bile değildir.
Kesim yapan şirketteki kişiler köyü kuzeyinde bulunan Selvoğlu köyünün Dolayköy mahallesine kadar kızılçamların kesileceğini söyledi. Köyümüzde kuraklık yüzünden su kalmadı. Tüm çeşmeler dindi. Şimdilik su ihtiyacımızı 150 metre derinliğinde kazılan kuyudan sağlayabiliyoruz. Ekili alanlarda da ağaçlar hep kesildi. Şimdi de 200 yıllık çamlığımız gidiyor. Yemyeşil köyümüz çorak ve kel kaldı.”
Telefonla görüştüğümüz köy muhtarı Yılmaz Köse, defalarca Orman İşletme Şefliğine ağaçların kesilmemesi için başvurduğunu ve sözünü dinletemediğini söyledi.
(SALİH KILINÇ / ÖZEL HABER)
