Hani meşhur bir klişe vardır. “1999 Marmara Depremi sonrası yapılan binalar daha güvenli” diye. Acaba bu içi boş bir avuntu mu?
Son yaşadığımız ve 46 bini aşkın canımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası 2000 yılı sonrası yapıla binaların pek çoğunun da oyuncak logo gibi çöktüğünü gördük. Demek ki depremlerden gereken dersi bir türlü alamıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde; Uşak’ta yaşanan üzücü bir olay, Uşak’ta da 2000 yılı sonrası inşa edilen yapıların ve devam eden inşaatların ne kadar güvenli olduğunu sorgulamama neden oldu.
Uşak İnşaat Mühendisleri Odası organizasyonunda tüm mimar ve mühendis odalarının katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı ve bir darp olayı protesto edildi. Olay da şuydu: “Kemalöz Mahallesinde yapımı devam eden bir inşaata beton dökülmesi sırasında; Yapı Denetim Firması Kontrol Mühendisi Y.Y. ve stajyer Mühendis A.A. betona su katan kalıp ustalarını uyardı. 3 kalıp ustası, 2 mühendisi de feci şekilde dövdü. Mühendisler, darp raporu alarak saldırganlardan şikâyetçi oldu.”
Uşaklı mühendis ve mimarlar işte bu darp olayını protesto etmişlerdi. Uşak İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Alp Hürriyet Gazetesi’nden Sefer Levent’e yaptığı açıklamada; “Küçük bir yerde yaşıyoruz. Olay bize ulaşınca konuyu hemen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve belediye başkanlığına aktardık Savcılık ile bizzat görüştük. Denetimci mühendislerin kamu adına görev yaptığını vurguladık. Başta savcılık çok dikkate almadı. Olay büyüyünce gerekli adımlar atıldı. On binlerce insanımızı yitirdiğimiz ve acısı henüz taze olan ve “Asrın Felaketi” olarak nitelenen büyük felaketin izlerini silmeye çalışan, insanımızın bir daha böyle felaketler karşısında yaşamını yitirmemesi için mücadele eden bir mühendis meslektaşımız ve bir stajyer kardeşimiz tekme tokat dövülerek feci şekilde darp edilmişlerdir.
Meslektaşımızın ve stajyer kardeşimizin tek suçu: güvenli bir bina yapılması için; beton kalitesinden ödün vermemek adına beton harcı içerisine sonradan su ilavesini engellemeye çalışmalarıdır.
İnsanımızın dünya kadar para verip edindikleri konutlarda güvenli bir şekilde oturmalarını sağlamak isteyen meslektaşlarımızın bu masum ve haklı isteklerinden rahatsız olan müteahhit firma çalışanları 2 meslektaşımıza hiç acımadan tekme tokat dövmüşlerdir. Meslektaşlarımıza yapılan bu eylemi esefle kınıyoruz.
Ne yazık ki bu insanlık dışı saldırı ilk değildir. Yapı denetim firması çalışanları, denetim görevlerini yerine getirirken şantiyelerde aynı riskle her zaman karşı karşıya kalmaktadırlar.
Bu nahoş olaylarının engellenmesi için defalarca dile getirdiğimiz gibi her şantiyede tam zamanlı bir şantiye şefi olmalıdır ki bu tür olaylar yaşanmasın, Şantiye şefi görevde olduğu zaman mesleki bilgisini inşaat çalışanlara aktaracağı için her türlü olumsuzluklar engellenebilir” dedi.
Alp, şantiye şefinin fiilen bulunmadığı inşaatlarda bundan sonra denetim görevi yapmak istemediklerini de üstüne basa basa vurguladı.
Şiddet magandalık ve kar hırsı ile yapılan binadan hayır değil şer gelir
Şimdi yapı denetim firması adına bir mühendis ve üniversite öğrencisi mühendis adayı genç bir kızımız firma adına denetime gittikleri inşaatta hazır betona su katıldığını görüp betonun kalitesini korumak için müdahale etmek istiyor. Üstelik aynı olay, tekrar ediyor. Yine müdahale edince üstlerine ne vazifeyse orada Uşaklı olmadığını öğrendiğim 3 kalıpçı ustası tekme tokat kontrol mühendislerini dövüyor.
(Sonrasında mühendislerin şikayetçi olmamaları için tehdit edildikleri yönünde iddialar ileri sürülüyor) Sonra mühendisler şikayetçi oluyor ve darp raporu alıyor. (Bu arada bu inşaat yapımı sırasında şantiye şefi mühendis var mıydı? Varsa niye müdahale etmedi? Bu konularında araştırılması gerekiyor.
Kimseyi suçlamak istemem. Yukarıda kamuoyuna yansıdığı şekilde yaşananları özetlemeye çalıştım. Ancak bu kentte yaşıyorsam, benim, ailemin, akrabalarımın ve hiçbir Uşaklı canımın can güvenliğini magandalığa ve birilerinin kar hırsına terk etmem.
Yetkililerden her kimse başta bu müteahhittin yaptığı ve yapmakta olduğu inşaatların kontrol edilmesini, varsa imar yasası ve yönetmeliklere aykırı bir durum, derhal giderilmesini ve istirham ediyorum.
Sonra vebali büyük oluyor.
Geç kalmış figanın kimseye faydası yok…