Bir günde şöyle; “Günaydın! Ne güzel bir gün değil mi?” diye uyanmak, yazıma da böyle iyilik güzellik temennaları çakarak başlamayı ne kadar çok isterdim.

Sabah uyanır uyanmaz; “Bugün döviz kurları kaç TL olmuş? Motorine, benzine, doğalgaza, elektriğe zam gelmiş mi?” hemen bunları araştırarak başlıyorum. Haliyle keyfim kaçıyor.

Sonuçta gazeteci de olsam, köşemde bir şeyler yazmaya çalışsam da bende Uşak’ta yaşayan sıradan bir vatandaşım. “Acaba, bir tek benim mi kafam karışık?” diye düşünmüyor değilim.

Ama Uşak’ta kimle konuşsam; “Salih Ağabey, kafamız çok karışık. Ne yapacağız ne edeceğiz? Bilemiyoruz” diyor.

Yani, Erenler! Vaziyet; acıyla karışık Sadri Alışık”

Malum artık Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin 14 Mayıs’ta yapılması kesinleşti gibi. İki gözümün çiçeği Uşaklıya soruyorum; “Seçimlerde ne düşünüyorsun?” diye…

Aldığım cevaplar, kafalarının ne kadar karışık olduğunu gösteriyor. Uşak için yapılan anketlerden de Uşaklının kafasının ne kadar karışık olduğunun kanıtı gibi…

2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde Uşak’ta oy dağılımı şöyleydi:

AK Parti: % 43.47

CHP: % 28,19

İYİ Parti: % 12,70

MHP: %10,55

HDP: %3,12

Hani o meşhur şey var ya; “Pazar günü seçim olsa hangi parti birinci olurdu?”

Uşak’ta Pazar gün seçim olsa birinci gelecek parti hangisi olurdu biliyor musunuz?

K A R A R S I Z L A R: YÜZDE 27

Şimdi, gazetecilik etiği gereği ben buradan şu parti birinci, bu parti ikinci, falanca parti sonuncu gibi manipülasyonlar yapıp kamuoyunu yönlendirmek istemem. Yapılan anketlerde Uşak’ta partilerin aldığı oy oranı ve hangi partilerin milletvekili çıkaracağı gibi birtakım veriler elimizde var. Ama açıklamayı çok da doğru bulmuyoruz.

Sonuçta, anketler bugünü gösterir. Yarın ne olacağını Allah bilir. 14 Mayıs’a kadar köprünün altından daha çok sular akar.

Amma velakin; başrolde Sadri Alışık, Uşaklının kafası çok karışık…

Günün Fıkrası:

Bir milletvekili aday seçilebilmek için gece gündüz deliler gibi çalışıyor. Önüne gelenden oy istiyor. Her yere girip çıkıyor.

Bu kez yolu tımarhaneye düşmüş. Tımarhaneden dışarı doğru bakan bir deliye sormuş.

-        İçeride kaç kişi kalıyorsunuz?

Deli siyasetçiyi baştan aşağı süzüp şöyle cevap vermiş:

-        Ben içeride kaç kişi olduğumuzu biliyorum da… Siz dışarıda kaç kişisiniz? Bana onu söyleyin…